Türk televizyonları

Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımız için yayın yapan onlarca TV kanalı var. Başında Euro-X TV diye başlayan TV'lerin yaptığı programların çoğu tam bir fiyasko. İzleyicilere “adeta  reklam aralarında program“ izletiyorlar. İçlerinde kaliteli program sayısı bir elin parmak sayısını  geçmiyor.
Seyirciye saygı yok.
Kalite yok.
İçerik  yok.
...

Aslında o kanallar isimlerini “Euro-Reklam TV” diye değiştirseler daha gerçekçi ve samimi  olurlar. Para için Avrupa'da yaşayan milyonlarca vatandaşlarımızı “kendi dili ve kültüründen uzaklaştırmaya,soğutmaya”değer mi?
Lütfen biraz saygı.
Lütfen biraz sağduyu.
Lütfen biraz sorumlu yayıncılık anlayışı.

Böyle deva edilirse bazı önlemler için vakit çok çok geç olabilir.
Unutmayalım ki “Rüzgar ekenler fırtına biçer !!!”

Düğün salonları

Yıllardır Almanya' da düğünlere giderim. Dostlarımı o güzel günlerinde yanlız bırakmama adına. Gel gör ki, birçok düğün salonu adeta buzhane gibi soğuk. Doğal olarak özellikle hanımlarımız, kızlarımız gece elbiseleri ile bundan etkileniyorlar. Zaman zaman ben de şahsen işletmeciye sormuşşumdur; salon neden soğuk diye? “Aslında bütün Kalorifer Petekleri açık 2 saatten beri “diye yanıt almışımdır. O koskaca salon 2 saatte oda sıcaklığına (22°C) ulaşır mı? Mümkün değil. O halde en az bir gün önceden açmak gerekmez mi? Lütfen biraz daha yaptığımz işe ve vatandaşımıza saygı!!!

Orkestralar

Yine buradaki düğünlerimizde birçoğumuz orkestranın sesinden rahatsız olur. “Çok gürültülü. Çok rahatsız edici, yan yana sohbet bile edemiyoruz“ gibi serzenişler olur. Ben de bundan muzdarip biriyim. Adeta o güzelim yapılan müzik bu ses sorunu yüzünden sefa yerine cefa veriyor. Bu konuyu  yıllardır burada kaliteli müzik yapan sevgili Kardeşim Tamer Alcan ve Orkestrası’ndaki güzide müzisyenlere sordum. Neden bu kadar ses seviyesini açıyorsunuz diye?

Aldığım yanıt; “Abi bunun bizimle alakası yok. Kesinlikle salonun akustik yapısı ile ilgili ne yazik ki birçok salonda hacim akustiği - gürültü yalıtımı - ses izolasyonu & akustik ve ses yalıtım uygulaması“ yok.
Dilerim bu işe yatrırım yapan insanlarımız bu önemli detayı dikkati nazara alırlar. Biz de “kulağımıza hoş gelen, geçmiş ile geleceğmiz arasında köprü olan bizlerin kültürünü nesillere aktaran zengin Türk Muziği’ni o güzel emekçi orkestralarımızdan daha sağlıklı bir şekilde dinleriz.

Neden olmasın?

Eminim ki duyarlı işletmecilerimiz bu teknik ayrıntıyı gelecek günlerde mutlaka dikkate alacaktır.

Bayram Aybastı