Terim ve Löw

 

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören Türk Futbol'u adına güzel bir hamle yaparak Fatih Terim'i Türk Milli Futbol Takımı'nın başına getirdi. İyi de oldu. Zaten Fatih Terim'in yaptıkları ortada. Onun iin çok umutluyum gelecekten. Bu çalışma, kulüp takımlarında da yansıyacaktır. Bundan şüphem yok. Çünkü Abdullah Avcı dönemi tam bir facia idi. Artık Faroe Adaları, San Marino, Malta'dan korkar hale gelmiştik. Türk Milli Takım maçlarına artık sadece 1000-1500 seyirci gelemeye başalmıştı. Hatta Gana ile Olimpiyat Stadyumu'nda oynanan hazırlık maçında sadece ve sadece 131 bilet satılması ve akredite olan 148 gazetecinin bile stattaki seyircilerden fazla olması dikkat çekmişti. Müsabakayı davetlilerle birlikte 2 bine yakın seyirci izlemişti. Her yenilgiden sonra Sn.Avcı‘dan Lafontaine Masallar'ı dinler olmuştuk...

Hemen ilave edeyim; Fatih Terim'le Adana‘da Kuzey İrlanda, Mersin‘de Beyaz Rusya ile oynanan hazırlık maçlarında tüm biletler bitmiş, maçlarda 9 yeni oyuncu ilk kez milli olmasına rağmen, sahadan galibiyet ile ayrılan bir milli takım vardı.

Beşiktaş‘ta 8 yılda 8 teknik adam

Derken Yıldırım Demirören Abdullah Avcı‘ya fazla tahammül edemedi. Biraz dirense de, görevden aldı. O da geçmişte 8 yılda 8 teknik adamla yollarını ayırdığı için çok 'yeni bir imaj'adına umutla bekledi, ama olmadı. Bu da Türk Milli Takımı'nın 2014'te Brezilya'da yapılacak Dünya Şampiyonası'na katılamamasına mal oldu.
Ama öğrenmenin yaşı yok. Hatasını anlayarak telafi etmek de bir erdem. Bunun için Yıldırım Demirören'i kutlamak gerek. İkinci yaptığı güzel iş de Fatih Terim'e uzun vadeli çalışma imkanı sağlanması.

Geçmişe bir göz atalım. Beşiktaş Kulüp Başkanı olduğu 8 yıl içinde Yıldırım Demirören kimlerle çalışmış? Yabancı olarak; İspanyol Vicente Del Bosque, Fransız Jean Tigana, Alman Bernd Schuster.

Beşiktaş forması giymiş; Rıza Çalımbay, Ertuğrul Sağlam, Tayfur Havutçu.

Galatasaray,Fenerbahçe ve Beşiktaş‘ta da Şampiyonluk yaşamış Mustafa Denizli. Ve en son olarak da herkesin bunuda nerden buldu dediği Portekiz Carlos Carvalhal.

TFF'de 90 yılda 44. teknik adam görevde.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 1923 yılında kurulmuş. 90 yıllık süre içinde tam 43 farklı teknik adam görev almış. Fatih Terim'le beraber 26 Türk, 18'i yabancı (4 İngiliz, 4 Macar, 3 İtalyan 3 Yugoslav, 1'er de Rumen, Alman, İskoç ve Hollanda'lı) teknik adam Türk Milli takımına hizmet etmiş.

 

Bunun anlamı 2 yılda bir teknik adam değişmiş Türk Milli takımında. Onun için de bu kadar Dünya Kupası'na sadece 3 kez katılmaya hak kazanıp 1950, 1954 ve 2002 olmak üzere, 2002 yılında da ilk kez 3. olmayı başarabilmiş. 3 kez de Avrupa Şampiyonası'na katılabilen Türk Milli Takım'ı. 1996 yılında da ilk olarak Fatih Terim ile Avrupa Şampiyonası'na katılma başarısını göstermiş olup, daha ilk turda gol atamadan, puan alamadan tamamlayarak geri dönmüş. 2002 yılında ise Mustafa Denizli ile 2.tura çıkma başarısını göstermiş.

 

2008 yılında ise yine Fatih Terim ile bu kez yarı finalde unutulmaz maçta Almanya‘ya 3-2 yenilerek ilk kez final kapısından dönmüş. Kısaca az da olsa, başarı yine Türk teknik adamlarla gelmiş(!)

Alman Milli takımı 108. Yılında 10.Teknik Direktör görevde.

1908 yılında kurulan Alman Futbol Federasyonu (DFB) yani 106 yıldan bu yana sadece 9 teknik adamla çalışmış. Şu anda ise dünya 10.'su olan Joachim Löw 10. teknik adam olarak 2006 yılından bu yana görev başında. Yani ortalama10 yıl bir teknik adam görev almış.

Bütün teknik adamlar ALMAN(!)

Elde edilen başarılar saymakla bitmez. 1954, 1974, 1990 Dünya Şampiyonu ve 7 kez de (1938, 1954, 1966, 1974, 1982, 1986, 1990, 2002) final oynamış. 1972, 1980, 1996 Avrupa Şampiyonu ve 3 kez de (1976, 1992 ve 2008) finalde kaybetmiş.

Başarı istikrar ile gelir bilmeyen kaldımı???

Rakamlar yalan söylemez. Gerçekler böyle. Onun için sözüm 'Neden Fatih Terim‘le 5+2 yıl anlaşma imzalandı diye 'eyyam yapan futbolda düşünme özürlü zavallılara'
Şimdi oturup bir düşünelim bakalım;
Almanya neden başaralı oluyor diye. Alman kulüpleri neden kurumsallaşmış,sağlıklı bir ekonomik yapıya sahip diye. Bunlar sistemli, planlı ve programlı uzun çalışmaların sonucu olan işler.Türkiye‘de televizyon ekranlarında 'sonuca göre konuşan, rüzgara göre yelken açan' bazı allı şanlı sözüm ona futbol adamlarına duyurulur.


Bayram Aybastı