Güney Afrika 2010

 

Dünya Kupasının başlamasına sayılı günler kalırken herkes de heyecan artarak devam ediyor.Şüphesiz bu Dünya Kupası’nın Afrika kıtasında yapılacak olması, bizlere o ' Kara Kıtayı' daha iyi tanıtacak. Zaten bu tip organizler de tanıtmak ve tanımak için değil mi? Afrika ismini duyduğumuz zaman kafamızda hep çok negatif şeyler oluşur ve aklımıza olumsuzluklar gelir. Açlık, kuraklık, yoksulluk, dikta rejimler sömürülen halk vs...

Tabii ki bunların hepsi çok doğru. Bunun yanında da çok renkli bir coğrafya Afrika kıtası. Tabii Güney Afrika bu renkli Afrika kıtasının tam bir iz düşümü değil. Orası Afrika’dan farklı ve ayrı bir yer. Ama ne olursa olsun, orası yine de Afrika. Belki de 20-30 yıl sonra Afrika kıtasındaki bir çok ülkenin ekonomisi dünya ile yarışır hale gelecek. Bunun ilk kıvılcımı buradan Afkrika’nın içlerine doğru yayılmıyor mu? Sportif anlamdaki başarılarda bu tip ülkelerde yatırımlarla orantılı olarak artmıyor mu? Afrika futbolu adına benim benliğime ilk yer eden ülke İspanya’daki 1982 Dünya kupasına hiç yenilmeden veda eden Kamerun ve efsane golcüsü Roger Milla olmuştur. Şimdi bakın ki Dünya futbolu Afrikalı yıldızlar ile dolu değil mi? Yani Afrika, futbolcuları gibi keşfedilmeyi bekleyen bir kıta aslında!!!

 

İşte Güney Afrika...

 

Güney Afrika, Afrika'nın en güney ucunda yer alan bir ülkedir.Yüz ölçümü 1 221 037 km² olup nufusu 49 Milyon civarındadır. Güney Afrika’nın genel nufusunun %75.2’ini siyahlar, %13.6 beyazlar, %8.6 renkliler ve % 2,6’sını da Hintliler oluşturmaktadır. Kişi başına düşen milli gelir 11 bin Dolardır. Burada kişi başına düşen milli gelir Türkiye ile hemen hemen aynı oranda iken, Almanya’da ise 47 bin Dolar cıvarındadır. Son zamanlar da ekonomisinde gözle görülür ve ciddi bir çıkış gözlenmektedir. Bu özelliği ile bana göre diğer Afrika ülkelerinin sadece şimdilik bir kaç adım önündedir.

 

19.Dünya Kupası

 

Güney Afrika, Afrika Kıtası’nda 19.Dünya kupasına ev sahipliği yapacak ilk ülke olma özelliğine sahip olmakla tanıtımı için çok büyük bir fırsat yakaladı. 11 Haziran 2010 saat 16.00 da Johannesburg Soccer City Stadyumu’ndaGüney Afrika - Meksika açılış maçı ile başlayacak dev organize 11 Temmuz 2010 da saat 20.30 yine Johannesburg Soccer City Stadymundaki final maçı ile sona erecek. Turnuva için buraya 60 Milyar Avro’luk yatırım yapıldı. Yetişmesi konusunda bir takım endişeler olmasına rağmen, her şey ufak tefek aksaklıklara sahne olsa da, zamanında bitirildi. Futbol Güney Afrika’da çok popüler bir spor dalı. Özellikle siyahiler futbola çok daha düşkün. Tabii bu kişilerin gelir düzeyi ile de orantılı olan sosyal bir olgu. Ancak Rugby ve çim hokeyi de Güney Afrika’da çok yaygın bir spor dalı. Milli takımın başında bir dönem Fenerbahçe’yi de çalıştıran Brezilyalı Carlos Alberto Parreira var. Tecrübeli teknik adam burada önemli ilklere imza atacaktır şüphesiz. Bu önemli turnuvanın burada yapılması kuşkusuz ülke ekonomisine ve futboluna katkısı çok büyük olacak. Diğer ülkler de bunun öreneklerini görmedik mi? Güney Afrika Milli takımı ise ev sahibi olarak turnuvaya şüphesiz renk katacaktır. Maçları zevkli ve çekişmeli geçecektir.

 

Maçlar 9 ayrı şehirde ve 10 farklı Stadyumda oynanacak.

Johannesburg: Ellis Park (61.600 seyirci kapasiteli)

Kapstadt: Greenpoint (66.000 seyirci kapasiteli)

Durban: King Senzangakhona (69.900 seyirci kapasiteli)

Bloemfontein: Free State (37.100 seyirci kapasiteli)

Nelspruit: Mbombela (43.500 seyirci kapasiteli)

Polokwane: Peter Mokaba (45.200 seyirci kapasiteli )

Port Elizabeth: Nelson-Mandela (46.000 seyirci kapasiteli )

Pretoria: Loftus Versfeld (49.300 seyirci kapasiteli)

Rustenburg: Royal Bafokeng (44.500 seyirci kapasiteli)

 

Maç Biletleri

 

Bütün turnuva için yaklaşık 3 Milyon bilet satışa çıktı. Bu biletlerin 480 bini ev sahibine ayrılırken,1.5 Milyon bilet te yabancı futbolseverler için satışa sunuldu. Geri kalan 1 Milyon bilet ise sponsorlara, FİFA gnörevlilerine, sporculara ve diğer şeref konuklarına ayrıldı. Bilet fiyatları grup maçları için 20 Dolar cıvarında iken Final maçının bilet fiyatı ise 900 Dolar. Sadece bilet ücretlerinden beklenen gelir 600 Milyon Dolar.

 

64 maçın tümü SKY-TV ‘den naklen yayınlanacak

 

Bu Dünya Kupası’nda belki de maçları son kez şifresiz kanallarda son kez izleyebileceğiz. Almanya’nın tüm maçlarını şifresiz olarak izlemek mümkün olacak. Maçlar dönüşümlü olarak ARD, ZDF ve sadece grup maçlarında RTL’ den naklen yayınlanacak. Bunun yanısıra Pay-TV-Sky tüm maçları şifreli olarak yayınlayacak. Maçların oynanacağı saatler orta Avrupa saati ile aynı olması bizler için bir avantaj. Tabii ki bu önemeli organizede Türk Milli takımızın olmaması çok acı. Herkes gibi benim için de buruk bir Dünya Kupası olacak. Tek tesellimiz ekmek yediğimiz ikinci vatanımız Almanya’nın başaralı olması olacak. Hele de Mesut Özil‘ in ve Serdar Taşçı’nın başarılı olması hepimizi gururlandıracak.

 

Statik futbol estetik futbolun önünde

 

Bana göre bu turnuva herkesin çok dillendirdiği gibi Maradona, Pel gibi bir yıldız çıkaramayacak. O dönemler çok farklı idi. Çağımızda oynanan statik futbolun doğası takımlarda yeni yıldız çıkmasına engel. Geçmiş turnuvalara baktığımızda işin estetik yanını oynamaya çalışan tüm takımlar evlerine erken dönmüş. Günümüzde bütün takımlar futbolun iki yanını hem ofans hemde defans olarak oynayabilen oyuncuları kadrolarında bulunduruyorlar. Kimse 10 kişi artı çok yetenekli ama koşmayan bir oyuncu ile saha mücadele etmek istemiyor. Artık her futbolcu sahada kaleci hariç 8 ile 12 km arasında yol katediyor. Böyle olunca da üstün yetenekli futbolcular aşırı pres ve güçlü fizik yapısı olan rakipleri karşısında zorlanıyor. Bu turnuvada olsa olsa ön plana ya kaleciler ya da defans oyuncuları çıkacaktır. Herkes Messi‘nin ne yapacağını merak ederken, ben çok merak etmiyorum. Messi çok klas bir oyuncu. Ama tek başına yapacakları çok sınırlı. Çünkü dediğim gibi, bunun da ilk sinyalini İnter Milan karşında almadık mı? İyi kapanan ,çok koşan ve sert rakip karşında ne yapabilirsiniz ki? Pele de olsa birşey yapamazdı. Bu Messi’nin suçu değil. Liglerimizde Messi’nn yarısı bile olmayan adamlar sahada ancak 3-4 km zorla koşmuyorlar mı? Onun için de her oyuncuyu kendi dönemi dışında kıyaslama yapmak bana göre çok yanlış? Bu gün Pele mi, Maradona mı ,Messi mi daha büyük demek çok yanlış? Üçü de farklı dönemin oyuncuları değil mi? Her dönemin kendine has özellikleri var. Aksi halde elma ile armutu kıyaslamak gibi bir şey olur. Benim tek merak ettiğim Afrika takımlarının ne yapacakları? Bakalım iklim şartları onlara diğer takımlara karşı ne gibi avantajlar sağlayacak? Bakılım takım olma ruhunu saha yanstacaklar mı?Yansıtırlarsa finalde bir Afrika takımı görmek sürpriz olmaz...

 

 

Bayram Aybastı

b.aybasti@hotmail.de