Milli facia

 

Türk Milli Takımı herkesi şaştırtmaya devam ediyor. Görünen o ki Brezilya’da yapılacak 2014’deki Dünya Şampiyonası’na seyirci olarak gideceğiz. Hiddink’den sonra milli takımda değişen olumlu hiç bir şey yok. Portekiz ile oynadığımız hazırlık maçında alınan tesadüfi galibiyetin dışında durum vahim. 3 resmi maç 2 mağlubiyet (1.Sınıf Hollanda 2.sınıf Romaya ve 1 galibiyet (3.Sınıf Estonya takımlarına karşı) Oysa mili takımda olan ya da çağrlmayan oyunculara baktığımızda elimizde en az iki tane üst düzey takım çıkacak malezme var. Peki o halde sorun nerede? Yağ, un ve şeker var ise. Sorun bana göre teknik sorumlu Abdullah Avcı. O her milli takım teknik direktörüne nasip olmayan bir rüzgarı arkasına alarak Türk Milli Takım‘ının tepesine geldi, ya da getiridi.

Tüm Spor kamuoyu onun gelişini onayladı içlerine sindirmeseler de. (Yeterlilik olarak!) Türkiye’de ondan daha çok misyon ve vizyon olarak milli takıma teknik adam olarak gelmeyi hak etmiş adam olmasına rağmen 'herkes ona bir şans tanınması' yönünde hemfikir oldu. Alınan sonuç ve gelinen nokta 'Abdullah Avcı’nın o koltuğu tam olarak dolduramadığı…! Geldiği günden beri yapılan hatalar zincirleme olarak devam etti.

Hafızalarımızı bir yoklarsak;

1- Hiddink döneminde evimizde Hırvatistan ile oynadığımız 2012 Avrupa kupası eleme maçında 3-0 yenik durumda iken maçın son dakikalarında gayri ciddi sarı kart görerek rövanş maçına gitmek istemeyen Arda’nın Avcı döneminde Hiddink’in raporuna rağmem hemen kaptan olarak sahaya çıkması (Bu otorite boşluğu yaratır demiştik(!)

2- Avusturya Kampı’nda kaleci Volkan’ın gazetecilere lkarş yaptığı davranışın cezasız kalması (ki sebep ne olursa olsun milli takım kaptanı öyle davranamaz)

3- Gereksiz yere Selçuk İnan sorunu yaratması.

4- Başında teknik adam olarak çıktığı hiç bir maçta 'Futbol otoritelerinin dışında bile kimseye güven vermeyen taktik ve teknik anlayışı.

5- Kadro tercihlerindeki yanlışlılarının oyunu iyi okuyamaması yönünde devam etmesi.

6- Milli takım içinde dışarıdan beri bile gözlenebilen gruplaşmanın olması.

7- Almanya’dan kadroya dahil edilen oyuncuların hala takıma tam entegre edilememesi. (Bir Mehmet Ekici, Nuri Şahin’in ve Mevlüt gibi oyuncuların hala milli takımda yer bulamaması) Vb…

Tüm bunlar doğal olarak yeni yapılanma içinde olan ve evimizde oynadığımız Romanya maçında aynen ortaya çıkmadı mı?

1- Aynı tip oynculardan kurulu bir orta saha.

2- Egemen’in Ömer Toprak’ın yanında oynatılmaması.

…..

Hadi o kadro yapısı ile çıktınız, tamam biz kampta değildik. Kimsenin form durumunu Avcı kadar bilemeyiz. Ancak:

- Yahu adam kendi evinde 1-0 mağlupken oyuna müdahale etmez mi?

- Hangi teknik adam 1-0 mağlupken kapalı defansa karşı Mevlüt’ü oyuna alır?

- Hangi teknik adam 1-0 mağlupken hala iki ön libero ile oyuna devam eder?

Akıl alacak gibi değil. Onun için de 2014 Dünya Kupası’na bu kafa yapısı ile katılabilmemiz M-Ü-M-K-Ü-N D-E-Ğ-İ-L. (!)

Geçen günlere yazık. Bir önemli turnuvada daha olamayacağız. Daha kötüsü Türk Milli Takımı artık Avrupa’da hızla irtifa kaybediyor. 1.sınıf kapılarını zorlarken şu anda 2.3. sınıf kategorisine doğru yol almaktayız. Tamam istikrar olsun, Abdullah Avcı kalsın, devam etsin, ama 'yaptığım araştırmaya göre ve Futbol Otoriteleri ile yaptığım görüşmede tünelin ucu aydınlık ' gözükmüyor.

Kimse Abdullah Avcı’nın bu işin altından kalkabileceği kanaatinde değil.

Ayrıca bu şekilde devam edilirse gelecek dönemde 'Almanyalı Türk futbolcuların ya da Selçuk İnan gibi futbolcuların da o şerefli Türk Milli Takım‘ını tercih etmesi ve oynaması çoooook zorlaşır.

 

Aman Dikkat…

 

 

Bayram Aybastı