-
Aa
+
 24/12/2013
 

KRM, Hurşit ve bedeva cennet - Ali Yağız

Bir binanın temelini nasıl atarsanız, bina o minval üzere yükselir. Aynı şekilde bir fidanı da hafif eğri dikmeniz halinde -serpiştikçe büyüyen fidan ağaç olduğunda -kök eğri büyüyen devasa ağacı gün gelir taşıyamaz ve en ufak bir darbede ağaç kökten yıkılır.

Bugün itibariyle sayıları beş milyon olarak verilen Almanya müslümanlarının dini ihtiyaçlarının karşılanmasına matuf ihdas edilen ve üniversiteler bünyesinde hizmet vermeye başlayan Münster, Osnabrück, Erlangen, Tübingen ve Frankfurt kentlerindeki ilahiyat merkezlerinde zaman zaman tartışmaların alevlendiğine; müslümanlar açısından oldukça önem arz eden bu geçiş döneminde basit çıkarlar uğruna temel değerlerin nasıl da yok sayıldığına şahit oluyoruz.

En son örneği ise Almanya'daki Müslümanların yüzde 35'lik bir bölümünün yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde (NRW) İslam din dersi öğretmeni yetiştirmek için kurulan Münster Üniversitesi İslam İlahiyat Bölümü'nün Başkanı Prof. Dr. Mouhanad Khorchide (Hurşit).

Hurşit, bir süredir ''Islam ist Barmherzigkeit'/ 'İslam rahmettir' adlı kitabında dile getirdiği görüşleri sebebiyle müslümanların her kesiminden tepki almakta. İlahiyatçılar arasında da yoğun tartışmalara sebep teşkil eden birkaç başlık var ama tümünün özeti konumundaki üst başlık; 'Allah'a inanmadan cennete girilebileceği' nin ifade ediyor olması.

Ooo.. ne güzel... iyilik et, bedava cennet..!

Bu görüşü nedeniyle kendisinin tövbe etmesi gerektiğini ifade eden ilahiyatçılar bile oldu. Zira Müslümanlara göre mümin olmanın en önemli şartı; tek olan Allah'a iman etmektir.
En önemli endişe ise; söz konusu ilahiyat fakültelerinin Müslümanlar üzerindeki bu olumsuz etkisinin resmi mercilerce kabul görmesi ve genele bu algının yayılarak hız kazanması ihtimalidir. Bu endişelere katılmamak ne mümkün!

Nitekim Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'un 28.11.2013 tarihli üniversiteyi destek ziyareti de bunun en bariz göstergesidir.
Amaç ise bellidir: Adeta protestanlaştırılmış bir İslam anlayışının Avrupa'da ‘Euro-İslam' adıyla temelini atmaktır. Aynı ziyarette Gauck'un söz konusu tartışmaları bahisle; ‘benzer tartışmalar vaktiyle kiliselerde de yapılmıştı' mealindeki ifadesi de bunu destekler mahiyettedir.

İşin vehametini anlamak için ‘Allah'a inanmadan cennete girilebilir' görüşünde birinin yetiştireceği öğretmenlerin okullarda Müslüman çocuklarına din dersi verdiğini ve o çocuklardan birinin de sizin çocuğunuz olduğunu düşünün.. Halbuki bu iş fevkalade ciddi bir iştir ve vebali de büyüktür!

Mevcut tavırlarıyla Hurşit'in bir oryantalist gibi davrandığı intibası ağır basmaktadır. Ancak Hurşit'in ilahiyat dalında aldığı eğitimin de tartışılır olmasına mukabil bir İlahiyat kürsüsünün başına getirilmesi ve orada tutulması esasen tartışılmalıydı. Hurşit'i bu göreve getiren yetkili mercii konumundaki Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) de gelişmelerden oldukça rahatsız görüntüsü veriyor.

Sözün özü; KRM bir yanlışın yapıldığı kanaatindeyse, bunun gereğini de yapmalıdır. Aksi halde bu insanın hakkı teslim edilmelidir. Çünkü varsa eğer bir yanlışlık, yanlışı düzeltecek olan da yine bu kanaate sahip olan KRM'nin kendisidir.

Başa dönecek olursak; temel sağlam atılmalı ki, bina dik yükselsin; fidan yemuk dikilmememli ki, kökten yıkılmasın.


Ali Yağız

aliyagiz@web.de