Sivil toplum nereye?

Kısa adı
UETD olan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği ile Yunus Emre Enstitüsü tarafından Berlin’de düzenlenen sempozyumda, Avrupa’daki Türk sivil toplum kurumlarının sorunları ve portansiyelleri tartışıldı. Türkevi’nde 'Türk Sivil Toplum Örgütlerinin Temsil ve Hizmet Kalitesi' adıyla bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma yüksek düzeyde katılım olurken, çarpıcı akademik tespitler ve öneriler dikkatten kaçmadı.TEMSİLDE YETERSİZİZ
Sempozyumda, STK’ların genel sorunları, ortak payda oluşturma sorunları ve Avrupa komuoyuna yönelik temsilde yetersizlikler gündeme geldi. Essen-Duisburg Üinversitesi’nden Dr. Ahmet Ünalan ve Frankfurt Üniversitesi‘nden Dr. Hüseyin Kurt sempozyumun ilk bölümünde yaptıkları sunumların ardından sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin ve medya temsicilerinin de bulunduğu açık oturumlar düzenlendi. Berlin Yunus Emre Enstitüsü Müdürü (TKM) Dr. Yılmaz Bulut’un ve Dr.Ahmet Ünalan‘ın yönettiği açık oturumlarda Türk Toplumu’nun konumu, siyasi çıkarları ve lobisi için bu kuruluşların öncelikle kendi standartlarını yükseltmelerinin altı çizildi. UETD Genel Başkanı Hasan Özdoğan, DİTİB Berlin’den Pınar Çetin, İslam Federasyonu Başkanı Fazlı Altın, TDU Başkanı Remzi Kaplan, TD-IHK Müdürü Suat Bakır ve MÜSIAD Berlin Başkanı Veli Karakaya, sivil toplum örgütlerinin daha iyi hizmet sunabilmeleri için profesyonel yönetime ihtiyaç duyulduğunu belirttiler.
GELECEK İÇİN İYİMSER OLMAK İSTİYORUZ
Sempozyumun son bölümünde, Avrupa’daki Türklerin konumu ve geleceği de tartışıldı. Avrupa Parlamentosu eski Milletvekil Vural Öger ve Ozan Ceyhun, Berlin Eyalet Milletvekili İlkin Özışık, CDU Türk Alman Forumu Başkanı Ertan Taşkıran, Hürriyet Gazetesi Berlin Temsilcisi Ahmet Külahçı ile Zaman Gazetesi’nden Süleyman Bağ, Dr.Ahmet Ünalan’ın yönettiği panelde tarihi tespitlerde bulundular ve Türk kökenlilerin toplumsal yaşamın her alanında yer almaya başladıklarına dikkat çekerek, geleceğe iyimser bakmak istediklerinin altını çizdiler ve bunun için 'öncelikli olarak mevcut sivil toplum kuruluşlarının yapılarını ve personelini büyük ölçüde değiştirmeliler.'dediler. Dr. Ahmet Ünalan yaptığı sunum ve ortaya koyduğu bilimsel veriler ışığında Türk sivil toplum kuruluşlarının ekseriyetinin İngilizce de ‚balloon‘ olarak ifade edilen, dışa dönük iddialı, fakat altyapıda ve siyasal taleplerde boş varlıklar olduğunu belirtti.
GENÇLER NE ZAMAN DAHİL OLACAKLAR?
Eski Avrupa Parlamentosu üyesi ve işadamı Vural Öger ise Almanya’da mevcut yapı içinde Türk sivil toplum kuruluşları Türkler’in imajına kötü etki yaptığını iddia etti. 'Dünyanın her yerini geziyorum, her yerde başarılı Türk gençleri ile karşılaşıyorum. Bizim sivil toplum kuruluşları neden bu gençleri kazanmak istemezler aklım almıyor.' dedi. Yine Avrupa Parlamentosu eski üyesi Ozan Ceyhun ise Türk Toplumu’nun dinamize edilmesi için öncelikle sivil toplum kuruluşlarının yenilenmesi gereğine işaret etti.
Haber: (Almanya Bülteni) – Berlin
MİNİ YORUM
Arif Şentürk (Almanya Bülteni Genel Yayın Yönetmeni) Berlin’de UETD ve YEK tarafından düzenlenen sempozyumda ve göçün 50.yılında nihayet sansürsüz bir şekilde doğrular söylendi. Türk sivil toplum kuruluşlarının toplumun çok arkasında olduğu gerçeği açıkça ifade edildi. Toplumu temsil etme iddiasında olan, ancak bilimsel herhangi bir veri ile hareket etmeyen, hatta Almanya Gündemi ve gündelik siyaset kurumu ve dili ile ilgilenmeyen sivil toplum kuruluşlarının toplumun önünü tıkadığı gerçeği açık yüreklilikle söylendi. Bu kuruluşların mevcut yapısı ile ancak bir ‚balon etkisi‘ içinde olabilecekleri doğru bir tespitti. Göçün 50. zılında bir çok konuda başarılı olduk. Bir çok konuda ise hala çıkmazlar içindeyiz. En büyük çıkmazlarımızdan birisi de maalesef sivil toplum kuruluşlarımız. Bu yüzden yakın gelecekte bu yapıyı mutlaka profesyonelleştirmemiz gerekiyor. Bunu ya başaracağız, ya da bugün olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarının ifadesiyle, yarın da ekranları ve gazete sayfalarını ağlama duvarına benzeteceğiz. |