Sporcularda diz yaralanmaları
Ön Çapraz Bağ Yaralanmaları (ACL)
Diz eklemini oluşturan uyluk ve baldır kemiklerini bir arada tutan ön çapraz bağ (ACL), dizin iç yan bağdan sonra en sık yaralanan yapısıdır. Hastaların %90’ı 15 – 45 yaş arası kişilerdir ve ACL yaralanmalarının %70 ‘i sporla ilişkilidir. Bayanlarda ACL yaralanmaları daha sık görülmektedir. Tipik olarak ACL yırtıklarından sonra hastada 2-6 saat içerisinde hızlı bir şekilde dizde şişlik ve dizin içinde hematom (kan pıhtısı) oluşumu görülür. Genç yaşlarda ACL nin yapışma yerinde kopma kırıkları da görülebilmekle birlikte, özel muayene yöntemleri (Lachman, Pivot Shift testleri) ve MR (Magnetik Rezonans Görüntüleme) ile tanı konulur. ACL yırtıklarına dizin bağlarının ve menisküslerin yırtıkları da eşlik edebilirken, tedavi edilmeyen hastalarda dizde instabilite (aşırı ve düzensiz hareketler), menisküs yırtıkları ve kireçlenme görülebilmektedir. İnstabilite (aşırı ve düzensiz hareketler) olmayan bazı hastalarda ameliyat dışı buz uygulaması, istirahat, diz içi hematom (kan pıhtısı) drenajı (boşaltılması), özel dizlik ve rehabilitasyon gibi tedavi seçenekleri tercih edilebilir. Menisküs yırtıklarının eşlik ettiği, profesyonel sporcularda cerrahi tedaviler önerilmektedir. ACL rekonstrüksiyonunda (yeniden yapılandırma) günümüzde hastanın kendisinden veya doku bankalarında özel olarak hazırlanmış tendonlar (kas kirişi) kullanılmaktadır.
Arka Çapraz Bağ Yırtığı (PCL)
Genellikle diz üzerine düşme ya da dizin ön tarafından darbe alınması sonucu oluşan PCL yırtığında hastada artan ağrı, hemartrosis (eklem içerisine kanama) ve diz arkasında ekimoz (morluk) görülebilir. Tanıda muayenede kullanılan özel testler ile 4 yönlü çekilmiş röntgenler kemikle ilgili bozuklukları ve kopma kırıklarını gösterebildiği gibi, MR en iyi görüntüleme yöntemidir. Ameliyat gerektirmeyen hastalarda tedavi ACL yırtığında uygulandığı gibi olmakla birlikte, kopma kırığı, bağ yaralanmaları ve dizin arka tarafa instabilitesinin (aşırı ve düzensiz hareketler) eşlik ettiği hastalarda cerrahi tedavi uygulanmaktadır.
Patella Dislokasyonu (Diz Kapağı Çıkığı)
Diz kapağı çıkığı, genellikle erkeklerde dize darbe sonrası ve bayanlarda hiperlaksite (bağlarda aşırı esneklik) nedeniyle sık görülen bir rahatsızlıktır. Diz kapağı genellikle hareket sırasında dizin dış tarafına doğru aşırı yer değiştirir. Tanıda muayene ile birlikte 4 yönlü diz grafileri ve MR çekilmesi önerilmektedir. Uzun dönemde oluşabilecek kıkırdak hasarlarını ve dizin instabilitesini (aşırı ve düzensiz hareketler) önlemek amacıyla ameliyat gerekebilmektedir. Fizik tedavi, tüm hastalar için önemlidir.
Diz Çıkığı
Gerçek bir diz çıkığına, genellikle dizi sabitleyen bağların yaralanmaları da eşlik etmektedir. Sıklıkla arka tarafa doğru görülen diz çıkığı, damar ve sinir yapılarının da zedelenme olasılığı (%30) nedeniyle ciddi ve erken tanı – tedavisinin gerektiği bir yaralanmadır. Çıkığın düzeltilmesi sonrası mutlaka damar ve sinir yapılarının sağlam olup olmadığı kontrol edilmelidir. Yaralanma sonrası, hasarlanan bağların durumuna bağlı olarak 2 – 6. haftalar arasında erken uygulanan ameliyatların sonuçlarının iyi olduğu bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir.
Dizin Bağ Yaralanmaları
Dizi sabit tutan birçok bağ bulunurken, iç yan bağ (MCL) dizin en sık yaralanan bağıdır. Tanıda, yaralanan bağlara özel muayene testleri uygulanırken, MR görüntülemesinden de sıklıkla faydalanılmaktadır. Yaralanmanın yeri ve tipine bağlı olarak genellikle ameliyat dışı tedaviler uygulanmaktadır.
Menisküs Yaralanmaları
Her dizde iç ve dış olmak üzere iki adet menisküs bulunmaktadır ve asıl olarak dizin kıkırdak yapısının korunması, sabit ve kolay kayma hareketi yapabilmesinde rol almaktadır. Yaralanmanın mekanizmasına, hastanın yaşına ve eşlik eden diz yaralanmalarına göre farklı tiplerde menisküs yırtıkları tanımlanmıştır. Travma sonrası bölgesel ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı gibi şikayetler olabileceği gibi, travma dışı yaşla birlikte kullanmaya bağlı da menisküs yırtıkları gelişebilmektedir. Bazı durumlarda hastalarda doğumsal veya kazanılmış menisküs yırtıklarına bağlı gerçek kilitli diz veya kas spazmına (aşırı kasılma) bağlı yalancı diz kilitlenmesi şikayetleri görülebilmektedir. Menisküs yırtıklarının tanısında röntgen grafilerinden yararlanılabildiği gibi MR görüntülemesi de kullanılmaktadır. Menisküs yırtıklarında tanı ve tedavide Artroskopik Cerrahi(Kameralar yadımı ile yapılan kapalı eklem ameliyatı tekniği) ‘Altın Standart’ olarak yer almaktadır.
Osgood – Schlatter Hastalığı
Osgood – Schlatter hastalığı çocuklarda sık görülen tibia (baldır kemiği) üst uç apofizinin (kemiğin büyüme noktası) stres (gerilim) tipi kırığıdır. Dizin ön tarafında ağrı ile kendini gösteren bu hastalığın, aktivite ile ilişkili zorlanmalara bağlı geliştiği düşünülmektedir. Tanıda muayene ve röntgen grafileri sıklıkla kullanılmaktadır. Tedavide aktivite düzenlemesi, germe ve esneme egzersizleri ile 4-6 haftalık dizlik kullanımı önerilir.
Dr. Oğuzhan Tanoğlu