Image
Film Gibi 7

1962 yılında Almanya'ya çalışmak üzere gelen Yılmaz Yaşlı, o yıllardan günümüze kadar yaşadıklarını Almanya Bülteni okurları için kronolojik olarak kaleme aldı. Almanya Treni'nden anıları okurken o yılları yaşayanların aslında nasıl büyük bir başarıya imza attıklarının da şahidi olacaksınız... Artık söz birinci kuşağın...

'FİLM GİBİ'(1962 - 2013)
'Hepimizde tek düşünce.
Bir veya iki sene.
Onca, sence, Bence.

Kalmak değildi senelerce.'

Bazen düşünüyorum da, aradan geçen 50 yıla rağmen bugün tekrarlamaya kalksam yaşananları, zorlanmadan başaracağıma inanamıyorum. Almanya'daki ilk iş yerinden ayrıldıktan sonra geldiğim DÜSSELDORF şehri istasyona girdiğim andan beri (saat 17.21) alakamı çok çekti ve çok sevdim. Belki de 50 yıl kalmanın bir sebebi budur. Abim DEMAG Fabrikasında çalışıyor. Kaldıkları Heim katolik bir papazın görev yeri. 40'a yakın gurbetçi de bu heim'de kalmakta (DÜSS-ELLER). Benim de Demag'ta çalışacağım söylendiğinden ben de kalabiliyorum.

Demag Fabrikası mühendislerinden bir büyüğümüzle tanıştım (ismi Cevdet veya Necdet idi). 'Demag'ta işler ağır ve tozlu, ben sana başka bir iş bulacağım' diyor her gördüğümde. Malum bunlar bir duyulsa Heim'ın kapısına bırakılmak içten değil. O Büyüğümüz sözünü tuttu (tanıştığım ilk Tercüman!! da bahsetmiştim). Arbeitsamt'a yaptığı görüşme bana bir iş bulduğunu oraya gidip müracaat etmemi söyledi.

DÜSS-HOLTHAUSEN de PURRMANN isimli Transformator ve yüksek gerilim fincanları imal eden bir Fabrika. Bir Pazartesi sabahı Fabrikaya gittim. Atelye'ye aldılar. Kısa bir imtihan geçirdim. Resimlere bakıp, parçaların montajı. Sanat okulu olmazsa olmaz resim okumanın faydası (17 Nisan 1962 de).

İşe başladım, en az 100 kişinin çalıştığı bu Fabrika'da tek TÜRK benim. Işimi çok kısa zamanda öğrendim, sabah tezgahıma bırakılan parçaları teknik resimlerine bakarak monta ediyorum. Ben işimden çok memnunum. Usta ve usta yardımcıları ve iş arkadaşlarım da yanıma gelip bana moral vermekteler.

Yaşadığımız bu koşuşturmalar sebebi ile unuttuğum (23.yaş) Doğum günümü, çalışırken yanıma gelen kalabalık bir gurubun başta Fabrika sahibi Herr PURRMANN, ustalar, montaj ve diğer kısımdan gelen iş arkadaşlarımla ilk defa Almanya'da yaşamış oldum.

Image
Bilmiyoruz acep ne etsek

Ne güzel değil mi? 23.yaş gününü Fabrika'da yaşıyorum.
Ve bunları bana Gurbette yaşatanları gel de yazma....
İşimi çok seviyor, seviliyor, Fabrika'da tek Türk olmam sebebi ile Almanca öğrenmeye daha fazla istekle sarılıyorum.

Güzel giden bu gurbet günlerime, heim'den ayrılıp iş arkadaşımın bulduğu bir odalı ev'de abimle kalıyoruz. Yani herşey istenilen, düşünülen arzu edilen gibi gitmekte...(DÜSS-BENRATH)

2 arkadaşın!! fikrine uydum. Araba ile Türkiye'ye gitmeye karar verdim. Abim arkadaşlarım 'yapma, kış kıyamet' (1962 yılında çok zor bir kış yaşanmakta). Ben 1956 model OPEL, o arkadaşlarımdan!! biri MERSEDES diğeri SCHAVROLET aldı. Tüm itirazlara rağmen yola çıktık Avrupa'nın en soğuk günlerinde....

Bu yol arkadaşların!! biri BELGRAD'da bırakıp kaçtı, diğeri kapı kule'de vedalaştı. Bu iki yol arkadaşlarımı!! bugün'e kadar ne gördüm ne konuştum.

İnanın bu yolculuğu yazmaya kalksam...

Ne güzel bir sözdür, ARKADAŞ SEÇERKEN DIKKAT !!!



Yılmaz Yaşlı

NOT:
Yazılanlar mümkün olduğunca orijinaline sadık kalınarak yayınlanmıştır.