-
Aa
+
 18/11/2019

Göttingen’de Türkiye-AB süreci konferansı

Göttingen’de Türkiye-AB süreci konferansı

Göttingen Üniversitesi Türk Alman Akademisyenler Birliğinin (D-TAB) düzenlemiş olduğu ‘Türkiye ve Avrupa Birliği’ gündemli programına Prof. Dr. Ahmet Ünalan (Duisburg Essen Üniversitesi) konuşmacı olarak katıldı. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik süreci tarihinin, Türkiye ve Avrupa Birliği‘nin temel siyasal yapılanmasının ve çokuluslu ilişkilerde güncel sorunların ele alındığı panelde Avrupa Birliği‘nin son dönemde Türkiye’ye dönük sergilediği siyasal stratejiler ele alındı. Çok sayıda dinleyicinin katıldığı konferansın açılış konuşmasını D-TAB Başkanı Cenk Sancak yaptı.

AB İLE TÜRKİYE BİRBİRİNDEN VAZGEÇEMEZ

Ahmet Ünalan Türkiye’nin jeostratejik önemine ve tarihsel süreç içinde Avrupa ile ilişiklerini değerlendirdi. Ünalan Türkiye soğuk savaş sonrası bölgesel güç olmayı hedeflediğini vurgularken: „Türkiye’de  Avrupa Birliği‘ne karşı büyük bir hayal kırıklığı var. Özellikle temelde Avrupa yanlısı, genç, kentli, iyi eğitimli Türkler Avrupa Biriği’ne karşı büyük hayal kırıklığına uğradılar. Zira Türkiye’nin demokrasi ve ekonomik refahı öngörülebilir bir Avrupa Birliği perspektifiyle mümkündür. 2005 sonrası süreçte imtiyazlı ortaklık politikası Türkiye’deki demokratikleşme eğlimini zayıflattı.“ dedi.

GÜÇLÜ DEMOKRASİSİ OLAN BİR TÜRKİYE

Ünalan Avrupa Birliği’nde vizyoner siyasetcilerin güçlü bir demokrasisi olan ve hukuk düzenini sağlayan bir  Türkiye’nin bölge ve Avrupa güvenliği için de önemli olduğunu bildiklerini vurguladı ve ekledi: „Avrupa Birliği Brexit, Yunan ekonomik krizi, mülteci göçü ve kısa zamanda eski Doğu Bloku ülkelerini hazmetme uğraşıyla genişleme ve Avrupa Birliği üst yapısını oluşturma cesaretini kaybettiğini gözlemliyoruz. Ancak AB karar vermeli ve vizyon geliştirmeli. Yanı başında sorunlu bir komşu mu istiyor, yoksa AB’ye tam üye olma sürecine girmiş, demokratik bir Türkiye mi istiyor?“ Ahmet Ünalan Türkiye Avrupa Birliği sürecini değerlendirdiği sunumunda: „Türkiye ondokuzuncu yüzyıl ortasından beri Avrupa ve modernizasyon politikası gütmektedir. Jeostratejik tercihleri, güvenlik tercihleri, ekonomik yapısı düşünüldüğünde ne Avrupa Birliği Türkiye’den ne de Türkiye Avrupa Birliği’nden vazgeçebilir.“ dedi.

SORUNLARIN ALMANYALI TÜRKLERE YANSITILMASI SAĞLIKLI DEĞİL

Almanya ile Türkiye arasındaki güncel siyasal kriz hatlarını değerlendiren Ahmet Ünalan Türkiye Avrupa ilişkilerinin popülist kaygılardan uzak ve bilimsel çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Ahmet Ünalan: „Benzer bir şekilde ikili ilişkiler boyutunda çözümlenemeyen sorunların Avrupalı Türklere yansıtılmasının defakto kaçınılmaz ama sağlıklı olmadığını görüyoruz, Avrupalı Türkleri kolektif demokratik kimliğin aktif bir unsuru olma yolunda kazanılması gerekir. Bunun için başta Almanya’nın ve Fransa’nın olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinin göç, kimlik, dil, din, kültür politikaları revize edilmeli ve Avrupa - Türkiye ilişkileri boyutunda bir paradigma değişimi ile küresel yarışa dahil olunmalıdır.“ dedi.


Haber: (Almanya Bülteni) – Göttingen

Local Haberler