-
Aa
+
 23/10/2018

Theater Ulüm‘e Braunschweig’da yoğun ilgi

Theater Ulüm‘e Braunschweig’da yoğun ilgi

Abraham Kinder e.V. adlı derneğin davetlisi olarak hafta sonu Braunschweig’da perdelerini açan Thater Ulüm izleyenlerden tam not aldı. Yönetmenliğini Atilla Cansever'in yaptığı hem de oynadığı "Eyvah, Türkler entegre oluyor" isimli oyunda Hatice Onar, Tuncay Çolak, Rüya Kahraman, Aylin Ergün, Murat Karlıbel ve Allan Ahmad  Braunschweig‘li tiyatroseverlerden bol bol alkış aldılar. Almanca ve farklı bölümleriyle bir kolaj niteliğinde olan oyunda Türkiye‘den Almanya‘ya göçün 50 yıllık hikayesi işlenirken, kendilerini hala yabancı gören zihniyetle mücadele etmek zorunda kalan Türkiye'li göçmenlerin itirazlarını, duygularını ve tepkilerini çok tipik bir Türk ailesi olan Familie Daş‘ın gözünden ve dilinden aktarırken, kah güldürdü kah düşündürdü.

TÜRKİYE VE AB İLİŞKİLERİ
Oyunda bir yandan Almanya‘da yaşayan Türk göçmenlerin zamanla değişen yaşam alışkanlıkları gözlemlenirken, diğer yandan da Türkiye‘nin AB‘ye giriş sürecinde AB‘ye üye bazı ülkelerin ve politikacıların Türkiye‘ye karşı uyguladıkları çifte standartlardan örnekler farklı bir dille işlendi.

MAX FRISCH
Bu temaya paralel olarak yeni oyunda 50 yıl önce başlayan göçün ilk yıllarında Max Frisch‘in „Biz işgücü bekliyorduk, insanlar geldiler“ sözünün haklılığını ve isabetini gösteren skeçlerle, birinci kuşak göçmenlerin trajikomik serüvenlerini sahneye taşırken bir çok izleyici atalarının yaşadıklarını bir kezde farklı bir tarzda görmüş oldular.

ENTRAGRASYON
Oyunda sorunun sadece Türklerin Alman toplumuna entegre olmasından ibaret olmadığını, Alman toplumunun da ülkelerinin bir göç toplumu olduğunu ve bu durumun Almanya için bir zenginlik anlamına geldiğini farketmeleri gereğine vurgu yapıldı.

ATİLLA CANSEVER
Oyun sonrası görüştüğümüz Theater Ulüm'ün başrol oyuncusu ve sanat yönetmeni Atilla Cansever: „Çok nezih bir seyirci önünde oynamak güzeldi. Buradaki vatandaşlarımız sanat ve kültürel etkinliklere karşı duyarlı. Bizim oyunlarımızda da kendilerinden birşeyler buluyorlar. Biz de her zaman ve her yerde vatandaşlarımızın gözü, kulağı ve dili olmaya devam edeceğiz. Onların alkışları bizim arkamızda olduğu sürece bizlerin perdeleri açılmaya devam edecek.“ şeklinde konuştu.

GÜLERKEN DÜŞÜNDÜRMEK
Ayrıca Theater Ulüm olarak bu oyunlarında uyum sorununun sadece Türkler'in Alman toplumuna entegre olmasından ibaret olmadığını göstermeye çalıştıklarını da belirten Atilla Cansever “Alman Toplumu‘nun da Almanya'nın artık bir göç toplumu olduğunu anlamaları gerekiyor. Bu da ülke için bir zenginlik anlamına geliyor. Bunu farketmeleri için kaybedecek zaman olmadığına vurgu yapıyoruz. 50 yılın üzerinde Almanya'nın kalkınması için çok çileler çektik. Bunun için de gelecek adına herkesin Almanya‘daki sorunlarına sahip çıkarak daha aktif çalışmalar yapması gerekiyor“ derken, amaçlarının da diğer oyunlarında da olduğu gibi „gülerken,düşündürmek“ olduğunu sözlerine ekledi.

TÜRKAN DENİZ-ROGGENBUCK MUTLU
Oyuna gösterilen ilgiden ve beğenilmesinden son derece mutlu olduklarını ve tüm yorgunluklarını unuttuklarını belirten Türkan Deniz Roggenbuck “Çok güzel bir akşam geçirdik. Theater Ulüm‘ün değerli oyuncularına ve bizleri yanlız bırakmayan sanatseverlere teşekkür ediyorum. Burada sanat için bir araya gelmiş insanlar oyundan çok keyif aldı. Bir kez daha gördük ki, halkımıza kaliteli bir şeyler sunulunca gerekli karşılığı gösteriyor. Bu gibi kültürel etkinliklerimiz bundan böylede devam edecek. Herkesin oyunu güler yüzle izleyip eğlenirken,eğlenirken de düşünerek salonundan ayrılması bizleri gelecek adına umutlandırdı“ dedi. Öte yandan oyunun arasında Abrahams Kinder derneğinın organize ettiğ "Neu gedacht- wer oder was ist deutsch? konulu resim sergisi de sanatseverlerin ilgisini çekti.

Haber: Bayram Aybastı – (Almanya Bülteni) - Braunschweig

Kültür Sanat