NSU davasında büyük kriz

NSU davasında bir avukat tarafından temsil edilen ve davaya müdahil olan bir mağdurun gerçekte var olmadığının ortaya çıkması, davanın geleceğini tehlikeye attı. „Meral Keskin“ adlı mağdurun defalarca duruşmalara çağrılmasına rağmen mazeretler göstermesi mahkemenin dikkatini çekti. Gerçekte olmayan bu mağduru temsil eden avukat, mahkemeye bir mektup göndererek durumu itiraf etti ve böyle bir müvekkilinin var olmadığını bildirdi. Avukat hakkında mahkemeyi kandırmaktan dava açıldı. Bu durumu lehlerine kullanmak isteyen sanıklar Wohlleben ve Zschäpe, mahkemenin ertelenmesini talep ettiler.
DAVADA BEKLENMEDİK KIRILMACinayete yardım etmekten yargılanan Ralf Wohlleben'in savunma avukatları mahkemenin ertelenmesi talebinde bulundu. Ana sanık konumundaki Beate Zschäpe de bu talebe dahil oldu ve erteleme talep etti. Her iki sanığın da avukatları erteleme taleplerine gerekçe olarak müdahil davacılardan Meral Keskin adlı kişinin kurmaca olduğunun ortaya çıkmasını gösterdi. Erteleme dilekçesinde, „uydurma mağdurun sanıkların hukusal pozisyonlarını olumsuz etkilemesi“ gerekçe gösterildi.
DURUŞMALARA ARA VERİLDİ
Geçtiğimiz Cuma günü davaya müdahil mağdur olarak kabul edilen Meral Keskin adlı kişinn aslında var olmadığı ortaya çıkmış ve bu durum Zschäpe'nin avukatları arasında sert tartışmalara neden olmuştu. Bazı savunma avukatları „adil yargılanma“ ilkesinin zarar gördüğünü öne sürerek Wohlleben hakkındaki davanın ya düşürülmesini ya da tutukluluk halinin sonlandırılması taleplerini dile getirmişlerdi. Mahkeme bunun üzerine duruşmalara ara vermek zorunda kalmıştı. Wohlleben de ana sanık Zschäpe gibi aralıksız dört senden beri tutuklu bulunuyor.
Haber: (Almanya Bülteni) – Münih























































































