-
Aa
+
 22/03/2012

TD-IHK iş kahvaltısı

TD-IHK

Kısa adı (

TD-IHK) olan Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Frankfurt’ta 'alacak yönetimi' konusunun ele alındığı bir iş kahvaltası düzenlendi. Kredi sigortası şirketi Atradius Credit Insurance N.V. işbirliğinde ve KPMG AG Turkish Desk ev sahipliğinde Frankfurt Havalimanı’ndaki 'The Squaire'deki yeni KPMG ofisinde gerçekleştirilen etkinliğe Türk-Alman ekonomik ilişkilerinde başarılı alacak yönetimi konusunda bilgi edinmek isteyen girişimciler katıldı.

İKİ ÜLKE İLİŞKİLERİ ÖNEMLİ

Kahvaltının açılış konuşmasını yapan TD-IHK Genel Sekreteri Suat Bakır: 'Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler iki ülke için büyük önem taşımaktadır. Almanya Federal Cumhuriyeti, Türkiye’nin en önemli ihracat partneridir ve ithalatta ikinci sırada yer almaktadır. Almanya’da 80.000 üzerinde ekonomiye yüksek ciro kazandıran ve yaklaşık 400.000 kişiye istihdam sağlayan Türk ve Türk kökenli şirket bulunuyor. Odamız, iki ülke arasında bir köprü oluşturuyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Alman Sanayi ve Ticaret Odalar Birliği (DIHK) tarafından 2003 yılında kurulduğundan beri çeşitli faaliyetler aracılığıyla Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için çalışıyoruz.' şeklinde konuştu.

ALMAN EKONOMİSİNE ÖNEMLİ KATKI

Daha sonra söz alan TD-IHK Yönetim Kurulu üyesi ve Mavi Europa AG Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Emin Cezairli :'Frankfurt bölgesi, Alman Ekonomisi’ne büyük katkıda bulunuyor. Türk ve Türk kökenli büyük markalar ve şirketlerin buraya yerleşmeleri ayrıca iki ülkenin ekonomik ilişkilerini de olumlu yönde etkiliyor. Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası olarak Frankfurt bölgesinin önemini idrak ettiğimiz için Aralık 2011’de Olağan Genel Kurul Toplantısını ve bugünkü Business Kahvaltısı’nı burada gerçekleştirerek buradaki çalışmalarımızı yoğunlaştırdık.' dedi.

PROFESYONEL BİR YÖNETİM ŞART

Bu konuşmalardan sonra Atradius Credit Insurance N.V.‘de Satış Sorumlusu olarak görev yapan ve alacak yönetiminde uzman olan Paul Golab, kredi Sigortası konusuna değindiği konuşmasında: 'Hesaplanabilir açık verme risklerinin verim kaybı veya müteakip iflasa dönmemesi için profesyonel bir risk ve alacak yönetimi gerekiyor. Bu şirketler sigortalıların müşterilerinin güncel ve gelecekteki ödeme gücünü sigortanın bütün geçerlilik süresinde denetleyerek her türlü hasarlar önlemektedirler. Bir müşterinin hiç beklenmedik iflas durumunda, genelde alacağın %80 ile %90‘ını tazmin edebiliyorlar.' şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından katılımcılara konuşmacılarla tartışma ve fikir alışverişinde bulunma imkanı sunuldu.

Haber : (Almanya Bülteni) – Frankfurt

Ekonomi