Heidenau milat olur mu?
Almanya'da siyasetin görmezden geldiği ve sadece sözlü kınamalarla geçiştirdiği yabancı düşmanı hava Saksonya eyaletinde yeni bir boyut kazandı. Hafta sonu bu eyaletin Heidenau adlı kasabasında yaşanan ve adeta bir yabancı düşmanı ayaklanma görüntüleri veren olaylar Almanlara „Solingen“i yeniden hatırlattı. Saksonya'da Pegida gösterileriyle başlayan ve sürekli tırmandırılan yabancı düşmanlığına fikir özgürlüğü olrak bakan ve „insanların korkularını dile getirme hakkı var“ diyen siyasetçilerin ise artık şapkalarını önlerine alıp düşünme zamanı.
HEIDENAU „KÜÇÜK BİR AZINLIĞIN ESERİ“ Mİ?Almanya'da yabancı ve göçmen karşılığının simgesine dönüşen Saksonya eyaletinde işler kontrolden çıktı. Neonaziler, aşırı sağcılar ve yabancı düşmanları Heidenau adlı kasabada inşa edilen mülteci barınağına saldırarark binayı tahrip etti. İki gün ve iki gece devam eden olaylarda neonazilerle mülteci evi arasında barikat kuran polisler arasında çatışmalar yaşandı. Olaylar o denli şiddetli ve geniş katılımlıydı ki, Almanya'nın önde gelen siyasi aktörleri olaydan dolayı yaşadıkları şoku dile getiren açıklamalar yapmaya başladı. Saksonya'nın CDU'lu başbakanı Stanislaw Tillich yabancı düşmanı gruplarla bundan böyle daha sert mücadele edileceği mesajı verdi. Tillich, olayları „küçük bir azınlığın Almanya'nın değerleri ve yasalarına karşı zalimce hareketi“ olarak nitelendirdi.
„PEGİDACILARA HOŞGÖRÜ GÖSTERİRSEN; HEIDENAU YAŞANIR“
Heidenau'da yaşananlar Almanya'ya eski kötü günleri hatırlattı. Basında yer alan haberlerde de Heidenau olayları Mölln, Solingen ya da Rostock-Lichtenhagen geleneğinin devamı olarak gösterildi ve yeni bir utanç kaynağı olarak nitelendirildi. Yeşiller partisi Meclis grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt da Heidenau'daki olayları „sağcı terör“ olarak adlandırdı ve „sağcı bir ayak takımının iki gece boyunca insanları tehdit etmesi devletin elindeki şiddet tekelini tehlikeye atıyor“ tespitinde bulundu. Göring-Eckart, Pegida'yla birlikte yabancı ve göçmen karşıtı gruplara adeta hoşgörü gösterilerek „insanların içlerindeki korkunun dışu vurulması“ denilerek hafife alınmasını eleştirdi ve yaşanan olayların „yanlış anlaşılan bu toleransın doğal sonucu“ olduğu eleştirisinde bulundu.
Haber: (Almanya Bülteni) – Dresden
