-
Aa
+
 10/12/2014

Evde Almanca zorunluluğuna tepkiler

CSU'nun „göçmenler evlerinde de Almanca konuşmaya zorlansın“ teklifine kardeş partileri CDU'dan „anlayışlı“ bir tepki geldi. Partinin ağır toplarından Wolfgang Bosbach, CSU'nun teklifinin yanlış anlaşıldığını belirtti. CDU Genel Başkan Vekili Strobl ise özel hayata müdahalenin kabul edilemeyeceğine vurgu yaparak CSU'nun teklifine tepki gösterdi.

CSU'YU BİR BOSBACH DOĞRU ANLADI

Bavyera partisi CSU'nun „Göçmenler aile içinde de Almanca konuşmaya zorlansın“ teklifine CDU hariç tüm partilerden eleştiri yağarken, CDU'nun İç Politika Sözcüsü Wolfgang Bosbach teklifin yanlış anlaşıldığını savundu ve asıl kastedilenin „Almanca'nın entegrasyon için önemi“ olduğun belirtti. „n-tv.de“ isimli haber sitesinin haberine göre Bosbach „CSU'nun teklifi bir hukukî zorunlukluk getirilmesi değildir. Evde hangi dilde konuşacağına her aile kendi karar verir,“ dedi. Bosbach, dilin özellikle çocukların topluma entegrasyonu konsunda kritik bir öneme sahip olduğuna işaret etti ve göçmenlere zorunlu hale getirilen Almanca ve uyum kurslarının başarılı bir uygulama olarak kendini kanıtladığını iddia etti.

STROBL: „ÖZEL HAYATA MÜDAHALE OLMAZ“

„Evde Almanca“ teklifine tepki gösteren CDU'lular da yok değil. Partinin Genel Başkan Vekillerinden Thomas Strobl, CSU'nun önerisini reddetti ve şöyle konuştu: „Benim anlayışıma göre Hıristiyan Demokrat politika dört duvar arasında olan bitene karışmamayı gerektirir. Evin içinde olana mesafeli yaklaşmak gerekir. Özel hayat özel hayat olarak kalmalı.“ Strobl ilkokula başlayan göçmen çocukların yeterli Almanca bilgisine haiz olmaları konusunun ise ailelerin sorumluluğu ve yükümlülüğü olduğuna dikkat çekti ve bunun yolunun evde hangi dilin konuşulduğunun devlet tarafından kontrol edilmesi anlamına gelmediğine vurgu yaptı.

 

Haber: (Almanya Bülteni) – Berlin

Haberler